Konu : Eskişehir’de Bir Köpeği Boğarak Öldüren Şahıs Hakkında Soruşturma ve Tedbir Alınması Talebi

T.C Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı

Eskişehir İl Müdürlüğüne,

2 Ağustos 2014 tarihinde Eskişehir Gökmeydan Mahallesi Papatya Sokakta H.A isimli şahısın masum bir sokak köpeğini boğarak ve tekmeleyerek öldürmesini tüm vicdan ve insani duygulara sahip olan insanlar gibi bizde şiddetle kınıyoruz. EK-1 Olayla ilgili haber linkleri

Daha küçücük bir kedinin işkence edilerek öldürülmesinin yankıları sürerken birde böyle bir acı olayın yaşanması bırakın hayvanseverleri insan olan, duygularını yitirmemiş herkesi derinden etkiledi.

Hukuk sistemimizde ne yazıktır ki sahipsiz bir hayvana eziyetin, öldürmenin suç kapsamına girememesi ve cezasının olmaması bizleri bir kere daha yıkıp, elimizi kolumuzu bağlamakta, böyle sapkın ve tehlikeli düşüncelere sahip kişilerin eylemlerini gerçekleştirmelerinin önünü açmaktadır.

Bir can olarak değil de hayvan olarak değerlendirip, ağzı dili olmayan bu canların her türlü hakkını elinden almak, onları yok saymak kabul edilir bir şey değildir. Yüce Allahın yarattığı her canlının YAŞAM HAKKI vardır. Canlılara bahşedilen bu hakkı da Yüce Allahtan başka hiçbir canlının almaya hakkı yoktur.

Bu ve buna benzer hepimizi derinden yaralayan olaylara dur demek en azından önüne geçebilmek adına;

– Olayı gerçekleştiren kişi savcılığa sevk edilip hakkında adli soruşturma açılarak cezalandırılmasını,

– Bir hayvana bu şekilde işkence ederek ölümüne neden olan şahısın insanlar içinde potansiyel tehlike olabilme olasılığı nedeni ile akli dengesinin kontrol edilmesi için makamınızca 5442 sayılı İl İdare Kanununun 11. maddesi gereğince ilgili makamları devreye sokarak bir psikiyatri kliniğinde müşahede altına alınmasını, EK-2

– Ailesinin derhal müşahede altına alınmasını ve destek sağlanmasını,

– Müdürlüğünüz tarafından aile fertleri ve komşular ile görüşmeler yapılarak bu tür kişiler varsa tedavisi yönünde çalışmalar yapmasının sağlanmasını,

– Olayın geçtiği çevrede tıbbi ve sosyal tedbir alınmasını talep ediyoruz.

Müracaatımıza 4982 ve 3071 sayılı yasalar gereği bilgi ve cevap verilmesini emir ve müsaadelerinize saygılarımla arz ederim.

Ad Soyad:
TC No:

EK-1

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26955063.asp

http://sozcu.com.tr/2014/gundem/kopegi-tekmeledi-sonra-bogdu-572160/

EK-2
EK-2 5442 Sayılı İdare Kanunu
5442 sayılı İl İdare Kanununun 11. maddesinde Vali, 32. maddesinde Kaymakamın; suç işlemesini önlemek, kamu düzen ve güvenliğini korumak için hasta hakkında gerekli tedbirleri alabileceği bildirilmiştir.

1580 sayılı Belediye Kanununun 108. maddesinde belediye zabıtasının, 442. sayılı köy kanununun 36. maddesinde köy muhtarının, 2569 sayılı Polis Vazife ve Salahiyeti kanununun 1 ve 25. maddesinde polisin, CMUK 74’e göre hakimlerin ve CMUK 64/4’e göre savcıların akıl hastalarının başkasının mal ve can emniyetini tehdit ettiğinde veya suç işlediğinde, gereken işlemi yapma (hastaneye yatırma, sevk) yetkileri vardır. O halde kamu görevlileri hasta rızası olmaksızın hastanın yaşamını kurtarmak (post travmatik stres bozukluğu, panik bozukluğu), intiharı veya cinayete kalkışmayı engellemek amacıyla gerekli tedbirleri alabilirler. Çeşitli tüzük ve yönetmeliklerde zabıtaya akıl hastasını sevk görevi verilmiştir.

Polis Vazife ve Salahiyet Tüzüğünün 24/3. maddesinde “Sevklerine lüzum görülen delilerin başkalarına saldırma ihtimali mevcutsa bu taktirde sevk işinden mesul (sorumlu) olmamak ve yalnız saldırmaya mani (engel) olmak üzere sevk işi polis refakatinde (eşliğinde) yapılır.” denilmiştir.

Sevk ekibinin teşkili için Polis teşkilatı bulunan yerlerde Mülkiye amirine (Vali, Kaymakam), Polis Teşkilatı bulunmayan yerlerde Jandarma Komutanlığına, Savcılık tarafından yazı yazılır. Yine Sağlık memurunun temini içinde Mülkiye Amirine yazılır. Jandarma Teşkilat ve Görevleri Yönetmeliğinin 52/son maddesinde “Sevkleri gerekli delilerin başkalarına saldırma ihtimali varsa sevkten sorumlu olmamak veya yalnızca saldırıya engel olmak görevi; polis teşkilatı olmayan yerlerde Jandarma İç güvenlik makamlarınca yerine getirilir.” denmiştir.

Bu durumda aynı maddeler doğrultusunda kamu görevlilerinin il sınırları dışına çıkarak bu görevi yerine getirmeleri de gerekli ve hukuki olmaktadır. Sevkten sorumlu kişi, akıl hastasının velisi ya da vasisi, akrabası olabileceği gibi sağlık kuruluşundan ya da belediye zabıtasından bir görevli de olabilir.

Paylaş