ISTANBUL , 6 EYLÜL 2006

                                                                         

VALİLİK YÜKSEK MAKAMINA

KÜTAHYA

Konu                         : İliniz dahilindeki hayvan barınağı hakkında bilgi paylaşımı.                           

SAYIN VALİM ,

Bu yazıyı bir hukukçu olarak kaleme aldığımı bu nedenle yazının içeriği nedeniyle  önyargıya kapılmadan okumanızı rica ediyorum.Çünkü amacım şikayet etmek değil ancak bir gerçeği çözüm önerileri ile beraber  dile getirmektir.

Fırsatınız olursa bu yazımı okumadan önce ekteki fotoğraflardan sadece birkaç tanesine bakmanızı rica ediyorum.

İnanın yaşam hakkına saygı prensibi ile çalışan bir çok dernek , vakıf bu görüntüler sonrası çaresiz kalmışlardır. Derdimiz kesinlikle bu kadar işiniz ve yoğunluğunuz arasında şikayet etmek değil çözüm önerilerini sunmaktır. Bu konu ile ilgili olarak İstanbul Barosu Hayvan Hakları Çalışma Grubu , DOHAYKOve benzeri bir çok sivil toplum kuruluşu olarak yapmış olduğumuz bir çok yazışma ve çalışmalar vardır. Bu deneyimlerimize güvenerek bizlerle işbirliği yapmanızı teklif ediyoruz.

İşlerinizin yoğunluğu arasında mum dibine ışık vermezmiş misali bu dram boyutundaki sorunu gözardı etmiş olabileceğinize inanmak istiyoruz.Ancak inanın bu canların suçu dünyaya gelmekten başka bir şey değildir. Biz insanların yanlış politikaları onlara bu dramı ve gözlerden ırak vahşeti yaşatmaktadır.

Barınak denilen yaşama alanları maalesef yerel yönetimler tarafından hayvanların resmi olarak itlaf edildiği , yaşamaya mahkum edildiği yerler haline dönüştürülmek olarak algılanmaktadır. Oysa barınakların asıl işlevi çıkan yasa ve yönetmeliklere göre BAKIM EVİ dir. Yani sokaklarda kendini idame edemeyecek , sakat , kör , yaşlı , rehabilitasyona ihtiyacı olan yerlerdir. Bununla ilgili olarak içişleri bakanlığının bir çok genelgesi yayınlanmıştır. Bunları da bilginiz olsun ve sizlere yardımcı olsun diye ekli olarak sunuyorum..

Sokak hayvanları sorununun çözümü ve bu çerçevede oluşturulacak KISIRLAŞTIRMA ve BAKIM MERKEZLERİNİN koşulları, Çevre ve Orman Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının genelgelerinde ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda  açıkça belirtilmişken, Kütahya Belediyesinin barınağında bu koşullara uyulmadığı görülmektedir.  İlinizde bulunan mevcut HAYVAN BARINAĞI, genelgeler ve kanunlara maalesef aykırı koşullarda yönetilmekte, gerekli cüz’i bütçe bile ayrılmamaktadır.veterineri yoktur , gerekli ilaçlar , yemekler verilememektedir.Hayvanların çoğu hastadır. Gönüllüler çaresiz kalmıştır.

 

İçişleri Bakanlığının ekte sunduğumuz genelgelerinde, sokak hayvanları sorununun çözümü ve barınaklar konusu, Mülki İdarelerin DENETİMİNDE, Mahalli idarelere verilmiştir.Ekte sunduğumuz resimlerde, bu barınağın tamamen bir toplama kampı olarak yapıldığı, genelgelerde belirtilen koşullardan hiç birinin OLMADIĞI  açıkça görülmektedir.

Genelgeler ve kanunlar bağlamında,  öncelikle yapılması gereken, barınaklara  İl Tarım Müdürlüğü tarafından RUHSAT verilmesidir. Bu barınağın ruhsatsız olarak çalışması valiliğinize bağlı  İl Tarım Müdürlüğünün Türk Ceza Kanuna göre GÖREVİNİ İHMAL ettiğini göstermektedir. Eğer ruhsat aldıysa barınak bu hali ile nasıl ruhsat almıştır düşündürücüdür. 5199 sayılı yasa ve ilgili yönetmelikler bu devletin yasası olmasına rağmen uygulanmamaktadır. Yasanın uygulanması için ayrıca (özellikle yurtdışından talimata ) hiç gerek yoktur.

Ayrıca yine genelgeler gereği, İl Çevre Müdürlüğü görevlilerinin barınaklarda  kontrol yapmaları ve ilgili makamlara koşullar hakkında rapor vermeleri gerekmektedir.Valiliğinize bağlı İl Çevre Müdürlüğü de bu konuda GÖREVİNİ İHMAL etmiştir.

Tekrar ediyorum lütfen bize önyargılı olarak çılgın , deli hayvanseverler olarak bakmayın. Çünkü biz hayvanseverlerin değil çalışmalarımızla tüm canların yaşam hakkını savunmak için elimizden geldiğince gönüllü olarak çalışıyoruz. Lütfen, Valisi olduğunuz şehrin  BARINAĞI ile bu konuda örnek olabilecek   Adana Büyükşehir Belediye barınağını KARŞILAŞTIRIN. Elinizi vicdanınıza koyun ve değerlendirin. Gerekirse sayın Adana Valimiz ile temasa geçin. Gerekiyorsa biz de gönüllü sivil toplum örgütleri olarak izlenecek yol da yardımcı olalım.

Büyük devlet adamı GANDHİ “Bir toplumun büyüklüğünü ve ahlaki gelişmişliğini anlamak için HAYVANLARINA NASIL MUAMELE ettiğine bakmak yeterlidir” demişti.

Çok kısa zamanda, bu toplama kampı gerçek bir BAKIM ve TEDAVİ MERKEZİNE dönüştürülmez ise  burası Avrupa Birliği Parlamentosunun ilgili kuruluşları tarafından ( maalesef her zaman olduğu gibi ) uyarılarına maruz kalacaktır. Ben ülkemin böyle bir konu için bile dayatmalara gelmesine artık bir Türk genci olarak dayanamıyorum. Oysa biz Türk gençleri olarak kimseden öneri talimat emir tavsiye almadan Anadolu ruhumuzla ,içimizdeki merhamet ile bilgi birikimiz ile hiçbir menfaat maddi çıkar beklemeden bu çözümü basit ama gittikçe kangrenleşen sorunun üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz. Avrupa’ya bu görüntülerle rezil olmak açıkçası beni bir hukukçu olarak derin üzmektedir.

Peygamberimiz Hz Muhammet ( SAV) “ Merhamet etmeyene merhamet olmaz “ diye bir hadisi şerifinde buyurmuşutr.

Bu toplama kampının, insani ve vicdani ölçüler içinde genelge kurallarına uygun hale getirilmesi konusunda aşağıda adı geçen  aşağıda adı geçen ve web sitesi bulunan derneğimiz her türlü gönüllü hizmeti ve bilgilerini paylaşmaya da hazırdır.

 

Öte yandan aldığımız duyumlara göre iliniz içinde yeni bir barınak yapıldığını da öğrenmiş oluyoruz. Ancak yaptığımız inceleme ve araştırmaya göre bu barınağın kapasitesi 200 hayvan civarında olup eldeki mevcut hayvan sayısı yaklaşık 1000 civarındadır. Zaman içinde de bu sayı inanın daha da artacaktır. Takdir edersiniz ki amacımız bu kadar hayvanı bu kadar dar bir alanda yetersiz personel ve bütçe ile baktırmak, onları birbirine parçalatmak değil bilakis populasyonu azaltmak için özellikle kısırlaştırma yapmak , sahiplendirmek ve petshopları sıkı bir şekilde denetlemektir. Musluğu ana vanadan kapatamadığımız sürece bu sorunu ne gönüllüler ne de yerel yönetimler çözebilecektir. Yeni yapılan barınaktan çok talebimiz mevcut hayvanlara KISIRLAŞTIR –AŞILAT ve YERİNE BIRAK felsefesidir. Zaten mevcut bakanlık genelgeleri de bunu doğrulamaktadır. Yoksa hedef asla giderek daha da büyüyen populasyona daha büyük işkence merkezlerini teşvik değildir.

Bu çaresiz canlara yapılacak gayri insani muamelenin hem siz YÖNETİCİLERE hem de buna sessiz kalan biz insanlara büyük VEBAL olacağı açıktır. Biz sadece sesi çıkamayan o canların sesi olmak için bir toplumun bir duyarlığını dile getirmek için bunları kaleme alıyoruz.

İnsani ve vicdani ölçüler içinde,  gereğinin yapılması hususunu emir ve müsadelerinize saygılarımızla arz ederiz.

  1. AHMET KEMAL ŞENPOLAT

İSTANBUL BAROSU HAYVAN HAKLARI KOMİSYONU BAŞKANI

HAYTAP HUKUK DANIŞMANI

Dağıtım……..  : Cumhurbaşkanlığı

Çevre ve Orman Bakanlığı

İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

Kütahya Belediye Başkanlığı

Kütahya Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanlığı

İl Tarım ve İl Çevre Müdürlükleri

Doğayı Hayvanları Koruma Derneği (DOHAYKO)

Basın kuruluşları

Ek…….            : Broşürler, genelgeler, resimler

Paylaş