Bilindiği üzere Komisyonumuzun  konuyla ilgili meslek gruplarıyla ortak çalışması sonucu hazırladığı 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklikler yapılması hakkındaki tasarı geçtiğimiz ay Meclis Çevre Komisyonu’nda görüşülmek üzere gündeme alınmıştır.

Hayvan  refahı ve  doğasına uygun  yaşam şartlarını sağlamakta  pratik  olarak yetersiz kalan 5199 Sayılı Kanunun iyileştirilmesi, eksikliklerinin giderilmesi ve hayvan  faydasına işler hale getirilmesi için yapılan bu çalışmanın çıkış noktası öncelikle;  hayvana yapılan insanlıkdışı ve doğasına aykırı fiillerin çoğu zaman toplumda infial yaratmasına rağmen sadece “kabahat”  kapsamında  kalması yerine; bu fiillerin direk “Türk Ceza Kanunu ” kapsamında  “suç” olarak cezalandırılmasıdır.

İkinci bir nokta da  kamuoyunda “itlaf yasası olarak bilinen  3285 Sayılı Zabıta Kanunu’na bu anlamda yapılan atıfların önüne geçecek ve bu  kanunun ilgili maddelerini ortadan kaldıracak düzenlemenin yapılmasıdır. Özellikle bu iki nokta üzerinde yoğunlaşan çalışmamızın tamamı da yine amacına uygun olarak hayvan lehine düzenlemelerden ibarettir. Gerekçede bunlar ayrıntılandırılarak yazılmıştır.

Konuyla ilgili  bazı endişeler gündeme getirilmişse de; tasarı, lafzıyla ve ruhuyla  tamamen hayvan haklarına odaklı hukuki  bir çalışmadır. Hiç bir yasa mükemmel değildir ve olmayacaktır. Bu nedenle sadece yasalaşmak, uygulanırlık ve çözüm anlamına gelmez. Toplumsal katılım, fikir beyanları ve çözüme odaklı yaklaşımlar da her aşamada yasanın toplumdaki durumunu etkileyecektir. Hiç kullanılmadığı için 20 yıldır sayfası açılmamış çok sayıda yasa kitaplıklarda beklemektedir.

Sonuç olarak yasanın çıkarılış  amacı ve gerekçesi çok önemlidir. Bir hakkı korumak için ihdas edilen, ve bu ruhla gerekçelendirilen yasa; aynı anda  koruduğu hakkı yok eden uygulamaları  içeremez.  Bu çelişkiler uygulamada uygulayıcılar tarafından yasanın özüne uygun olarak  “hayvan lehine” yorumlanır, yorumlanmalıdır.

Bu çerçevede  Komisyonumuzca  amacına uygun  bir titizlikle çalışılarak hazırlanan  tasarının kanunlaşması son derece önemli bir yol ayrımı olacaktır.

Bundan sonrası uygulamaya aittir. Yasalar toplum içinde talep ve uygulamalarla  kabul görür, şekillenir ve işlerlik  kazanır. Kanunlaşma sonrasında  ilgili bütün STK lara ve topluma bilgilendirme çalışmaları komisyonumuzca sürdürülecektir.

İstanbul Barosu

Hayvan Hakları Komisyonu

adına

Av.Hülya Yalçın

Komisyon  Başkanı

Paylaş