HAYVANLARA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR İÇİN

KANUN TEKLİFİ

CHP İzmir Milletvekili Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Bülent Baratalı, hayvanlara karşı işlenen suçların “kabahatler kanunu ” kapsamından çıkartılarak “TÜRK CEZA KANUNU ” kapsamında değerlendirilmesi için kanun teklifi verdi.

İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, ile çeşitli sivil toplum örgütlerinin katkısıyla Bülent Baratalı tarafından hazırlanan teklif CHP milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığına sunuldu.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun 2, 14, 28 ve 31 nci maddelerinde değişiklik içeren ve ayrıca ek maddeler getiren teklifin yasalaşması halinde hayvan hakları güvence altına alınarak kabahatler hukuku kapsamından çıkarılmış olacak.

Bu çerçevede hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, zehirlemek, bilimsel koşulları oluşmadan muhtelif silahlarla veya sair usullerle itlaf etmek, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek artık idari  para cezaları ile değil mahkemeler nezdinde yargılama yapılarak  hapisle cezalandırılacak.

Teklifin yasalaşması halinde;
Hayvanlara karşı işlenen fiiller  kabahatlar kanunu kapsamından çıkıyor, ceza kanunu kapsamına alınıyor.
İdari para cezaları yerine hürriyeti bağlayıcı ceza getiriliyor böylece suç kesinleştiğinde kişinin sabıkasına da işlenme yolu  açılıyor
Kötü muamele ya da işkence yapanların alt limiti 2 yıl olmak üzere hapis cezasıyla yargılanması öngörülüyor.
Sadece bu işi yapanlar değil, azmettirenler de sorumlu kılınıyor.
3285 sayılı hayvan sağlığı ve zabıtası kanununun 18, 34 ve 36 maddeleri yürürlükten kaldırılarak kuduz ve uyuz şüphesiyle toplu itlaf yolu kapatılıyor.
Bu emir kamu da çalışanlar tarafından verilmişse ceza miktarı ağırlaştırıluyor.
Hayvanlara karşı işlenen suçlar ( dövüş , zehirleme , öldürme , işkence , vs gibi eylemler ) şikayete bağlı olmaktan çıkarılıyor. Yani hayvanlara karşı bir haksız fiilin meydana gelmesi halinde ise artık savcılık resen harekete geçip soruşturma açabilecek hale gelen bir düzenleme içeriyor.

Doğada bulunan her canlının yaşama hakkının bulunduğunu ve bu hakka saygı duyularak korunması gerektiğini belirten Bülent Baratalı, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun bütün iyiniyetlere rağmen ölü doğmuş bir düzenleme olduğunu ifade ederek bu değişikliğin bir insanlık görevi olduğunu vurguladı.

Kendisinin de bir hayvan hakkı savunucusu olduğunu ve belediye Başkanlığı yaptığı 22 yıl boyunca bu konuda azami duyarlılık göstererek çeşitli yöntemler geliştirdiğini söyleyen Baratalı;
“Tüm dünyada bilimsel otoritelerce kabul edilen görüş, hayvana yapılan işkence ve kötü muamelenin bir gün çocuklara, kadınlara, engellilere ve hatta kendinden aciz tüm canlılara da yapacağı büyük bir karinedir. Hayvanlara yapılan kötü muamele, devletin üzerinden irad kazanacağı bir idari para cezası şeklinde caydırıcı olmaktan uzak olup tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bu ihtilaflarda, mahkemeler ve savcılıklar yetkili olmalıdır” dedi.

Paylaş