Vitamin Eksikliğinde Ne olur?

Vitamin sözcüğü Polonyalı biyokimyacı Casimir Funk tarafından 1912de kullanılmıştır. Vita Latince, hayat demektir, -amin son eki ise amin sözcüğünü kastetmektedir. Zira o dönemde tüm vitaminlerin amin oldukları sanılmaktaydı. Bugün bunun yanlış olduğu bilinmektedir.

Vitaminler besinlerimizde bulunmadığı zaman, metabolizmada bozukluklara yol açabilirler. Vitaminler vücudun sağlıklı gelişimi, sindirim fonksiyonları, enfeksiyonlara karşı bağışıklık kazanması açısından oldukça gereklidir. Ayrıca vücudumuzun karbonhidrat, yağ ve proteini kullanmasını da sağlarlar.
Vitaminler vücutta “yakılmaz”, yani vitaminlerden doğrudan enerji (kalori) alınmaz. Vücut, her vitaminden gerekli olan miktarın kan dolaşımında sürekli mevcut olmasını sağlar. Suda çözünen vitaminlerin fazlası vücut sıvıları ile atılırken, yağda çözünen vitaminlerin fazlası ise yağ dokusunda depolanır. Depolandıkları için yağda çözünen vitaminlerin aşırı dozu zararlı olabilir. Özellikle vitamin A ve Dnin tüketiminde dikkatli olmak gerekir. Vitaminler bütün hücrelerde az miktarda depolanır. Bazı vitaminler ise büyük ölçüde karaciğerde depolanır. Örneğin karaciğerde depolanan A vitamini hiç vitamin almayan bir kişiye 5-10 ay kadar yetebilir ve karaciğerin D vitamini deposu dışarıdan hiç D vitamini almayan bir kişi için genellikle 2-4 ay kadar yeterlidir.

Suda çözünen vitaminlerin vücutta depolanma oranı nispeten düşüktür. Bu, özellikle B vitaminlerinin birçoğu için geçerlidir. B kompleks vitaminleri eksik alan bir kişide bu eksikliğin belirtileri bazen birkaç günde ortaya çıkar. B12 vitamini bunun dışındadır, çünkü B12nin karaciğerdeki deposu kişiye bir yıl veya daha uzun süre yetebilir. Suda çözünen bir başka vitamin olan C vitamininin yokluğu birkaç haftada belirtilerin ortaya çıkmasına yol açabilir. C vitamini eksikliğinden kaynaklananskorbüt hastalığı ise 20-30 hafta içinde ölümle sonuçlanabilir.

Vitamin A (Retinol) Eksikliği:
Retinolün eksikliğinde; iştahsızlık, gelişme durgunluğu, döl veriminde gerileme,ekzoftalmus, karında su toplanması, vücutta ödemlerin oluşması,böbrekte hemoroji ve pigmentasyon eksikliği gibi patolojik durumlar meydana gelmektedir. Hastalık 30 000 IU / Kg retinol’un yeme ilavesi ile önlenebilir.

Vitamin B1 (Tiamin) Eksikliği:
Tiamin eksikliğinde; yüzme bozuklukları, iştahsızlık, sinir sistemi arazları ve felç, beyin lezyonları, hava kesesinde aşırı şişme ya da büzülme görülmektedir. İlerlemiş halde ölümler meydana gelir. Aydınlanma süresi ve ışık şiddeti arttıkça bu arazlar artar.
Vitamin B2 (Riboflavin) Eksikliği:Vitamin B2 eksikliğinde; balıklarında göz, burun deliklerinin dış kısımları ve operkulumda kanamalar meydana gelir. Gözlerin donuklaşması, bulanık görme, iriste renksizleşme, ışıktan kaçma, deride siyahlaşma ve yüzme bozuklukları görülmektedir. Ayrıca mortalite yükselir.

Vitamin B6 (Pridoksin) Eksikliği:
Vitamin B6 Eksikliğinde; sinirsel arazlar görülür. Ayrıca anemi, karında ödem ve sırttaki mavi-yeşil rengin bozulduğu da tesbit edilmiştir.

Vitamin B12 (Siyanokobalamin) Eksikliği:
Vitamin B12 eksikliğinde; iştah azalması, hemoglobin seviyesinde düşüş, eritrosit sayısında azalma, hücre bölünmesinde düzensizlik ve büyüme oranında azalma görülür.

Vitamin C (Askorbik asit) Eksikliği:
Vitamin C eksikliğinde; omurga deformasyonları (Lordasis, Skoliyosis), kollajen teşkilinde bozulma, anormal kartila, göz lezyonları, karaciğer, böbrek, plorik seka ve bağırsaklarda hemoraji, rekte koyulaşma, deride hemoraji ve epitel kaybı meydana gelir.

Vitamin D (Kalsiferol) Eksikliği:
Vitamin D eksikliğinde; büyüme bozuklukları, operkulum ve yüzgeçlerde deformasyonlar, Ca metabolizmasında yavaşlama, hemoglobin seviyesinde düşme, böbreklerde nekroz ve parazitlere karşı vücutta hassasiyet görülür.

Vitamin E (Tokoferol) Eksikliği:
Vitamin E eksikliğinde; karında su toplanması, ekzaftalmus, anemi,büyümede gerileme, solungaçlarda topaklaşma, kanda hemoglobin ve hematokrit seviyesinde düşme, eritrosit
sayısında azalma, eritrositlerde küçülme, böbrek, dalak ve karaciğerde seröz sıvı ve böbrek dış zarında ödemler görülür.Ayrıca Vitamin E eksikliğinde immünsistem bozulur. Hastalık yeme 500 mg/kg tokoferol ilavesi ile önlenebilir

Vitamin K3 (Menadion) Eksikliği:
Vitamin K3 eksikliğinde; kanın pıhtılaşma süresinde uzama, anemi ve genel olarak vücut yüzeyinde hemoraji olmaktadır. Bakteri ilaçlarının kullanıldığı balıklarda Vitamin K3 eksikliği görülebilir.

Niasin (Nikotinik Asit) Eksikliği:
Niasin eksikliğinde; yüzme bozuklukları, bağırsak lezyonları, vücutta ödemler, kas spazmları, solungaç şişlikleri görülmektedir. ilave olarak ışıktan kaçma, tetani ve uyuşukluk,deri iltihapları da görülmüştür.

Folik Asit Eksikliği:
Folik asit eksikliğinde; anemi, kuyruk yüzgecinde deformasyonlar, renk kararması, uyuşukluk, iştah azalması, karında su toplanması, hematokrit seviyesinde düşme ve yavaş büyüme meydana gelir.

Biyotin Eksikliği:
Biyotin eksikliğinde; vücudun dış kısmı mavimsi bir zarla kaplanır, renk siyahlaşır, kaşeksi, eritrosit parçalanması olabilir. Ayrıca deri lezyonları, iştah kaybı, yavaş büyüme, spastik kramplar ve anemi de görülebilir.

Kolin Eksikliği:
Kolin eksikliğinde; Böbrek ve bağırsakta hemoraji, karaciğerde dejenerasyonlar, FCR’da
düşüş ve anemi görülmektedir.

İnositol Eksikliği:
İnositol eksikliğinde; gelişme bozuklukları, karında şişme, yüzgeçlerde nekroz, deri lezyonları ve anemi görülür.

Canlıların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi iyi yaşam koşulları ve dengeli beslenme ile gerçekleşebilmektedir. Bu koşulların yerine getirilmemesi durumunda, canlının yaşamsal faaliyetlerinde aksaklıklar görülmektedir. Bu aksaklıkların başında öncelikle kondüsyon düşüklüğü, buna bağlı beslenme bozuklukları ve sonuç olarak da hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Ortam koşulları uygun olduğunda balığın dengeli beslenmesi, balığın ihtiyacı olan her türlü besin maddesinin doğaya uygun olarak karşılanması anlamına gelmektedir.
Bu konuda balık türleri için farklı olan besin maddesi ihtiyaçlarının ve beslenme alışkanlıklarının bilinmesi gerekmektedir. Besin madde ihtiyaçları ve beslenme alışkanlıklarının bilinmesi balıklara verilecek yemin kalitatif ve kantitatif özelliklerini belirlemek açısından önemlidir. Yem özelliklerinin dışında, yemin depolama koşulları ve kullanılma süreside hastalıklar açısından önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü yemlerde ve yem ham maddelerinde olan ransidite ve oksidasyonlar sonucu balıklarda çeşitli hastalıklar ortaya çıkmaktadır.

Lazım olanlardan hiçbir zaman eksik kalınmaması temennimle…

Paylaş