AFRIKA YARIK GÖLLERİ Milyonlarca yıl önce Güney Doğu Afrika ağır volkanik etkiler ile iki ayrı tektonik platoya ayrılmıştır. Bu sırada oluşan çukurlar Rift Valley veya Yarık Vadisi olarak anılır. Bu büyük ayrılma sırasında Yeryüzünün bu bölümü su ile dolmuştur ve Rift Gölleri (Yarık Gölleri) oluşmuştur. Rift Vadisinde ilk oluşan göl Tanganyika Gölü’dür. Tanganyika Gölü Zaire ve Tanzanya arasında kalır ve gölün Batısında Zaire, Dogusunda ise Tanzanya bulunur. Gölün Kuzey kısmında Burundi vardır, Zambia ise Güney sınırını oluşturur. Yaklaşık 20 milyon yıl önce oluşan Tanganyika Gölü dünyanın en eski gölleri arasında bulunur ve en eski göl olarak tahmin edilir. Aynı zamanda Dünya’nın en büyük tatlı su kaynaklarından birdir. Yaklaşık 675 km uzunluğunda, bazı bölümleri 48 ila 80 km arasındaki genişliği ile alanı 32.800 km2’dir. Bu alan Belçika’dan biraz daha büyüktür. Tanganyika inanılmaz derecede derin bir göldür. Bazı yerleri 1440 m derinliğindedir, Rusya’daki Baykal gölünden sonra dünyanın en derin gölüdür. Yüzeydeki su sıcaklığı ile dipteki su sıcaklığı arasında sadece 2.5-3 derece vardır. Gölün dibindeki volkanik faaliyetler bu az farkı yaratır ve aynı zamanda mineral çıkışını sağlar. Sıcaklık farkının az olması bir yandan dikey akıntının olmamasına da sebep olur. Yüzeydeki su ile dipteki suyun karışamaması sebebiyle ise oksijen akışı sağlanamaz ve oksijen ancak 90 metreye kadar ulaşır, dipteki sular hidrojen sülfit yoğunlukludur veya bir yaşam biçiminin oluşması için yeterli oksijen bulunamaz. Tanganyika Gölünun Avrupalılar tarafından tanınması 1858 yılına Burton ve Speke araştırmalarına rastlar. Richard Burton ve John Speke Ujiji’de Tanganyika Gölü kıyılarına Batı Tanzanya’da ulaşırlar. Burton ve Speke Nil Nehrinin kaynağını bulmaya çalışıyorlardı ancak kısa sürede Nil Nehri sandıkları nehrin Ruizizi Nehri olduğunu anladılar. Şaşkınlıkla Ruizizi’nin bir gölden değil de göle aktığını keşfettiler. Birkaç yıl sonra başka bir kaşif, Stanley, kayıp Dr. Livingstone ile gölün Ujiji kıyısında karşılaşır ve şu ünlü cümleyi söyler: “Dr. Livingstone tahminimce” (Dr Livingstone, I presume?) . Yakın zamanda ise Tanganyika Gölü, biyo çeşitliliği ile ünlenmiştir. Sabit çevresel dengesi, yaşı ve izolasyonu şimdi olduğu gibi Tanganyika Gölü’nün tek ve özel canlılarının gelişmesini sağlamıştır. Tanganyika Gölü’nün biyolojik oluşumları okyanus ile o kadar çok benzerlik gösterir ki, jurasik dönemde bu gölün Hint Okyanusuna bağlı olduğu sanılmaktadır. Bu teorinin son dönemlerde eleştirileri olmuştur çünkü Ekvatoral Afrika’da herhangi bir deniz fosili veya jurasik döneme ait başka kesin delil sayılacak hayvansal fosilin bulunamayışı ve rift vadisinin oluşumunun tertial döneme denk gelmektedir. Tanganyika Gölü’nün organizmalarını gördükten sonra neden Hint Okyanusu bağlantısı teorisinin ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Devasa büyüklüğü ve neredeyse homojen (eşit dağılmış) sıcaklığı bu gölün denizler gibi sabit olmasını sağlamıştır. Göl, deniz canlıları olarak düşünülen bir takım canlılar barındırmaktadır. Bunlar arasında tatlı su kirpi balıkları, değişik türde salyangozlar – ki bunlar denizdeki akrabaları ile büyük benzerlik gösterir-, yengeçler ve yumuşakçalardır. Hatta bir takım çiklitler bile deniz balıkları ile benzerlik göstermektedir. Cyprichromis lepstoma “sardalya çikliti” olarak anılmaktadır, Eretmodus familyası ise deniz kaya balıklarına yaklaşmıştır. Tanganyika Gölü, çiklitlerin hızlı artışı ve dış yaşama sağladığı destek ile büyük ilgi görmektedir. Büyüklüğü ve zor ulaşılması itibariyle Tanganyika Gölü’nün büyük bir kısmı henüz keşfedilmemiştir. Yapılacak araştırmalar ile gölün evrim süreci ile ilgili cevaplar alınabilecektir. Başka türlerin ve yaşam şekillerinin bulunması an meselesidir. Tek türlerin çeşitliliği ve doldurdukları özel aralıklar, daha nelerin keşfedileceği konusunda bizi hayrete düşürecektir.
BÖLÜM 3
TANGANYİKA SULARININ ANTİK SULARI
By Jason Jenkins
From September 2005 Underwater, Iowa Aquarium Society
Aquarticles.com