İZMİR’in Bornova İlçesi’nde bir büfe önündeki kolinin içinde yaşayan ‘Yamuk’ adlı kediyi tekmeleyerek öldürdüğü iddia edilen Ege Üniversitesi öğrencisi U.G. hakkında beklenildiği gibi TCK 151. maddesinden dolayı üç yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ayrıca TCK md 53 kapsamında belirli kamu görevlerinin yapması da aynı iddianamede savcı tarafından talep edildi

 

Mahkeme , savcının hazırlamış olduğu iddianameyi kabul etti . Haytap’ın da uzun süredir de yakından takip ettiği bu davanın 3. duruşması  İzmir 9 Asliye Ceza Mahkemesinde 19 Eylül Pazartesi günü sabah 9:00 ‘da görülecek.  HAYTAP ‘ın avukatları vasıtasıyla başından beri takip ettiği davada sanığın duruşmaya hiçbir şekilde gelmeyip ifadesini talimat yoluyla vermesi oluşturduğumuz kamuoyu baskısından ne kadar çekindiğinin de bir göstergesi oldu

Olayın unutulmaması ve destek için İzmir’de bulunan tüm gönüllülerimizin 19 Eylül günü  adliyeye gitmelerini tavsiye ediyoruz. İfade vermeye gelmeyen sanık UG için tüm deliller toplandığından 3. celsede karara çıkması bekleniyor.

2010 Ekim ayında meydana gelen ve bir işyerinin güvenlik kameraları tarafından kaydedilen, küçük kedinin 4 kişi tarafından tekmelenerek öldürülmesi, kamuoyunda büyük tepki çekmişti. Görenlerin kanını donduran görüntüler, Bornova’da bir büfenin güvenlik kamerasınca, 8 Ekim sabahı çekildi. Büfesini açmaya gelen Ahmet Hüsnü Arda Damar, bir kutunun içinde beslediği kedinin yerinde kan izleri gördü.

Güvenlik kamerasını inceleyen Damar, gece büfenin önüne ellerinde pitbull köpekle gelen bir grup gencin önce köpeklerini kedinin üzerine saldırtmak istediklerini, başaramayınca da birisinin kediyi tekmeleyip, başını de ezerek öldürdüğünü gördü. Büfeci görüntüleri polise verdi.
Olaydan sonra, kafasına basarak küçük kediyi öldürdüğü görüntülerden tespit edilen 21 yaşındaki üniversite öğrencisi U.G., polisin çalışması sonucu yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan U.G., küçük kedinin pitbull cinsi köpeğine saldırdığını ve bu saldırgan halinden etkilendiğini söyledi. Katledilen kedinin sahibi Ahmet Hüsnü Arda Damar, avukatı aracılığıyla, kedisini öldüren sanık hakkında savcılığa şikayetçi olurken, art arda basın açıklaması ve eylem yapan hayvan hakkı savuncuları  ise kediyi canice öldüren kişinin cezalandırılmasını istedi.

 

ÖNCE PARA CEZASI KESİLDİ 
Olayla ilgili güvenlik kamerası görüntülerinin yayınlanması, HAYTAP ‘ın  suç duyurusunda bulunması ve Emniyetin işlem yapmasının ardından harekete geçen İzmir Çevre ve Orman İl Müdürlüğü de, U.G.’ye Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6’ncı Maddesi uyarınca 687 TL para cezası kesilmişti.

OKULU DA İŞLEM YAPTI

Bu arada U.G.’nin öğrenim gördüğü Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanlığı da konuyla ilgili öğrenci U.G. hakkında yasal işlem başlattı. Dekanlık, bir kediyi tekmeleyerek öldüren öğrencileri hakkında Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği uyarınca yasal işlem başlattılarını belirtti. Haytap olarak da bu olaylar üzerine Ege Üniversitesine davet edilip konuyla ilgili öğrenci arkadaşlarımızla toplantı yapıldı. Hayvan Hakları ile ilgili kulüp kurmaları , çalışmaları ve hayvan hakları ile ilgili kendilerine bilgi verildi.

Diğer yandan olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı, kamera görüntülerinde 4 kişinin görünmesine rağmen olayı U.G.’nin gerçekleştirdiği, diğerlerinin karışmadığını belirtti. Savcı, şüpheli U.G.’nin, şikayetçi Ahmet Hüsnü Arda Damar’ın sahibi olduğu bakımının, aşılarının ve kısırlaştırma işlemlerinin şikayetçi tarafından yapıldığı ‘Yamuk’ adlı kediyi tekmelemek ve başını ezerek öldürdüğü, şüphelinin bu suretle üzerine atılı suçu işlediği anlaşıldığından, yargılamasının yapılarak mahkemece suçunun sabit görülmesi halinde eylemine uyan ceza yasası gereği 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

İzmir 9 Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameden sonra sanık U.G., savcıya verdiği ifadesinde geceyi, “Kedinin öldüğünü görmedim. Benim evim olay yerinin tam karşısında olduğu için pencereden baktığımda olay yerinde kan olduğunu gördüm fakat kediyi göremedim, sanıyorum öldükten sonra kaldırmışlardı. Sabah olduğunda aklıma gece gördüğüm kanlı görüntü geldi ve istifra ettim. Arkadaşlarıma neler olduğunu sordum. Bana kediyi öldürdüğümü söyledi” diye anlattı.
BAŞKA ÜLKE DE AĞIR CEZA VERİLİYOR
Büfeci Ahmet Hüsnü Arda Damar’ın avukatı “Savcılık makamının talep ettiğimiz ceza maddesinden dava açması ve mahkemenin de iddianameyi kabul etmesi önemlidir. Çaresiz, korumaya muhtaç olan bir canlının böylesine hunharca öldürülmesinin para cezası ile geliştirilemeyeceğini düşünüyoruz. Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde, Almanya’da ve İngiltere’de buna benzer suç işleyenlere ağır hürriyeti bağlayıcı cezalar verilmektedir. Bu örnek kararları da mahkemeye sunacağız. Bu tür cezalar örnek teşkil edip suç oranlarını düşürmüştür. Ayrıca yapılan araştırmalar hayvanlara yönelen şiddetin ilerleyen yıllarda insana yöneldiğini de kanıtlamaktadır” dedi. Sanık U.G. önümüzdeki günlerde hakim önüne çıkacak.
 

Türk Ceza Kanunu Madde :  151 

(1) Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Haklı bir neden olmaksızın, sahipli hayvanı öldüren, işe yaramayacak hale getiren veya değerinin azalmasına neden olan kişi hakkında yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.

Savcı tarafından düzenlenen iddianamede ve İzmir 4 sulh ceza mahkemesi tarafından alınan ifadede şunlara yer verildi : 

Soruşturma Evrakı İncelenmesinde Şüpheli UG’nin , şikayetçi Ahmet Hüsnü Arda Baran’ın sahibi olduğu bakımının, aşılarının ve kısırlaştırma işlemlerinin şikayetçi tarafından yapıldığı ‘’Yamuk ‘’ adli kediyi tekmelemek ve başını ezmek suretiyle öldürdüğü,Şüphelinin bu suretle üzerine atılı suçu işlediği anlaşıldığından, yargılamasının yapılarak mahkemece suçunun sabit görülmesi halinde eylemine uyan yukarıda belirtilen yasa maddeleri gereğince cezalandırılmasına, CD ve aşı kartının dosyasında delil olarak saklanmasına karar verilmesine kamu adına iddia ve talep olunur.

Şüpheli Sorgusunda:( 4. Sulh Ceza/02.11.2010) olay günü köpeğim yanımda arkadaşım Arda ölen kedinin bulunduğu sokakta arabaya yaslanmıştık kedi gelip, köpeğimi yaraladı, aşırı derecede alkolüydüm sorunlarım vardı, kedi bulunduğu yerden geçerken hırlama gibi bir ses çıkardı, kendisini aradım, kutu içinde olduğunu görünce kutuyu ayağımla ittirdim, kutunun ön tarafını arkadaşıma kapat dedim amacım kediyi dışarı çıkarmamaktı, arkadaşım Arda kutuyu kaldırdığında kediden korktu, kutuya tekme attı, yine kedinin hırlama sesi geliyordu, bende tekme attım, yere düştüğüm için öfkelendim, kafasına iki kez tekme ile vurdum ancak öldüğünü görmedim sabahleyin alkolün etkisi geçince olayı arkadaşımdan sordumolayı anlattı ve kediyi besleyen kişiden özür dilemek istedim ertesi hafta basına olay yansıdı karakola gittik bana para cezası kestiler yaptığımdan pişmanım dedi

 

02.11.2010/Savcılık Sorgusunda

“….Kedinin öldüğünü görmedim. Benim evim olay yerinin tam karşısında olduğu için pencereden baktığımda olay yerinde kan olduğunu gördüm fakat kediyi göremedim, sanıyorum öldükten sonra kaldırmışlardı. Sabah olduğunda aklıma gece gördüğüm kanlı görüntü geldi ve istifra ettim. Arkadaşlarıma neler olduğunu sordum. Arda bana kediyi öldürdüğümü söyledi.” dedi

 

 

HAYTAP’ IN NOTU : 

Kedi sahipsiz olmuş olsaydı daha önceden de defalarca söylemiş olduğumuz üzere maalesef olay mahkeme aşamasına kadar intikal etmeyecek sadece 5199 sayılı hayvanları koruma kanunun belirlemiş olduğu idari para cezası kesilecekti.

Bu arada önemli diğer bir notu da HAYTAP olarak belirtelim. mahkeme tarafından eğer ceza verilecek olursa ve cezanın sınırı 2 yıldan aşağı olursa bu durumda CMUK gereği hapis cezası adli para cezasına çevrilecek. Hapis verilen gün sayısı kadar adli para cezasına hükmolunacak. Yani fiili olarak sanık için hapis durumu olmayacak. Kamuoyunda gelen infial nedeniyle , en üst had olan 3 yıl istemiyle hapis cezasının verilmesi kamuoyunun vicdanını rahatlatacağı kanısındayız. Ancak mahkemece ceza verilmesi durumunda her halükarda bu suç sanığın sabıkasına işlenecek.

Zaten HAYTAP  olarak meclise vermiş olduğumuz yasa teklifindeki tüm hapis cezaları CMUK düzenlemesindeki iki yıllık sınır nedeniyle  adli para cezasına çevrilmesin diye dikkat edilirse, cezaların asgari sınırını 2 yıl olarak yazmış ve öyle sunmuştuk. Sadece olayın kabahatler kanunu kapsamından çıkarılması ve ceza kanunu kapsamına alınmasının yetmediğini hatta buradaki inisyatifin ” birilerine bırakalım onlar yasa taslağını hazırlasına”   bırakılmaması gerektiğini ,  buradan çıkacak karar sonunda maalesef yine farkına varacağız. Çünkü hiçbir hareket gönüllü kuruluşların hissettiği ve canının yandığı kadar etkili olamaz. İçinde yaşayan bizleriz , toplumda her iki üç ayda bir yaşanan bu infiallerde medyanın dikkate çeken bizleriz  çözümü de getirecek olan yine aynı konuda çalışan sivil toplum örgütleri olması gerekir diye düşünüyoruz.

Aksi takdirde yapılacak yasa düzenlemeleri sanki ” hayvanseverlerin” çenesini kapatmak veya siyasi bir söylem ya da oy çekmek için kullanılan aldatma olmaktan öteye gitmeyecektir.

 

Daha Önce Ne Olmuştu? Ne gibi girişimlerde bulunmuştuk Olayı Hatırlamak İçin Tıklayın..

Olayla İlgili Protesto Eylemi İçin Tıklayın…

 

 

 

Paylaş