Yazar: Dave Ball
Çeviren: Gülay BARAN
Kongo Cumhuriyeti Zaire Cumhuriyeti olarak değişmiştir ve Kongo Nehri de artık Zaire Nehri olarak adlandırılmaktadır. Bu Batı Afrika nehrini taklit etme nedenim, cichlidlere ve Synodontis kedi balıklarına olan ilgimdi.
Doğal akvaryumların bakımı gerçekten de zor değildir fakat diğer akvaryumların sahip olmadığı bazı gereksinimleri mevcuttur. İlki, doğal akvaryumların daha fazla yosun üretmesi nedeniyle akvaryumu pencere önüne koymama altın kuralıdır. Güneş ışığı da akvaryumu aşırı derecede ısıtabilir. Tank boyutu da çok önemlidir, tank küçüldükçe bitkiler tankı daha fazla kaplar ve budanmaları zorunlu hale gelir (çok gerekmedikçe bitkileri budamamayı tercih ediyorum, nedenini daha sonra açıklayacağım). Şu anda bu proje için yeterli büyüklükte olan 30 galonluk (= 114 litre) bir tank kullanmaktayım. Daha uzun ve daha geniş tank daha iyidir.
Işıklandırma ve substrat böyle bir tankta önemli iki konudur. Bir doğal tatlı su tankı, başarı için benzer ihtiyaçları olan “mini-resif” tankının akrabasıdır. Değişken ışıklandırma bir zorunluluktur. İçinde kırmızı barındıran bitkileri seçerseniz, parlak ışık ve geniş spektrumlu bitki floresanı ya da ışık spektrumunun kırmızı tayfında ışık üretmek için tasarlanmış bir floresana ihtiyaç duyacaksınız. Daha büyük tanklar için çoklu ışıklandırma bir zorunluluktur. Sebebi, su derinliği arttıkça daha fazla ışığın emilmesidir. Şu anda 3 adet 20 wattlık floresan kullanmaktayım. Birincisi Fritz Bio-lux; çok parlak, rengi arttırıyor ve aynı zamanda ihtiyaç duyulan spektrumun mavi tayfında ışık üretiyor. İkincisi Sylvania geniş spektrumlu bitki floresanı; diğeri kadar parlak değil ama işe yarıyor. Sonuncusu ise şu an Sylvania Daylight yerine kullanmakta olduğum Hagen Power-Glo. Sylvania Daylight’ı seviyorum çünkü bitkilere zarar vermeden balıkların rengine katkıda bulunuyor. Bütün ışıklar 60 cm ve 20-25 watt aralığında ve bu ölçüde bir tank için gereken toplam 65 wattlık değere sahip. Genel bir kural olarak 10 galonluk suya (= 38 litre) minimum 20 wattlık parlak ışık gerektiğini hatırlatmak isterim. Derin tanklarda durum değişmektedir. Akvaryum bitkilerine üzerine yazılmış bütün iyi kitaplarda doğru bir kurulum için gereken tablolar mevcuttur.
Çok iri taneli kum bitkilerin tutunmasına müsaade etmezken, çok küçük taneli kum kök gelişimini engeller. Kullanılabilecek çeşitli türde kumlar vardır. Ben Tex-blast kum ile doğal renklerde küçük dere kumu karışımını kullandım. Ayrıca katkı olarak bitki gübre tabletleri muhteva eden Tetra’nın Hilena Initial D isimli ürününü ilave ettim. Bu ürün bitkinin kök gelişimini arttırmak için substrata gerekli demir ve iz elementleri ekliyor. Biliyorum kulağa reklam gibi geliyor ama yine de işlevlerini yerine getiriyorlar. Başarılı bir bitki tankı için demir anahtar unsurdur ve tabletler kök gelişimini hızlandırmaya yarar ki, bu da erken evrelerde gereklidir.
Filtrasyon çok önemlidir. Doğru filtrasyonun herşeyin tam olarak çalışmasında ne kadar hayati olduğunu anlatamam. Kum katkıları kullanırken taban filtresi anlamsızdır. Taban filtresiyle beraber bitki yetiştirilebilir, ben başardım ancak taban filtresi kullanmamak aradaki farkı ortaya koyar. Taban filtresi kullanırken besinler, kökler tarafından yıkanır. Bunu önlemenin tek yolu tankı temizlerken bitkilerin çevresini sifonlamamak veya çıkış tüplerindeki akımı yavaşlatmaktır ancak bu, taban filtresinin kullanım amacını önler.
Bitkiler nitrojen döngüsünün ayrılmaz bir parçasıdır. Bitkilendirilmemiş bir tankla amonyak, nitrit ve nitratı içeren aynı süreçten geçerler. Atıkların asitlere ve nitrifikasyon bakterilerine parçalanması tamamıyla aynıdır. Çürüyen bitki yaprakları ve balık atıkları aynı doğal süreçten geçer. Kötü bir filtrasyonunuz varsa işler biraz karışabilir. Doğal tanklarda sünger filtreler dış filtrelerle iyi bir kombinasyon oluşturur. Sünger filtre sistemin biyolojik kısmını sağlarken, dış filtre çürüyen bitkilerden kaynaklanan partikül birikiminin mekanik olarak uzaklaştırılmasını sağlar. Bitki çürümesi kaçınılmaz bir gerçektir ve ilgilenilmesi gerekir. Tankın toplam su hacmini saatte 3-5 kez çevirebilecek bir dış filtre öneririm. Bu kulağa fazla gelebilir ama partiküller uzaklaştırılmak zorundadır yoksa tankta inanılmaz bir pH çarpması yaşanır.
Canlı bitkiler gözönünde bulundurulması gereken iki sürece daha dahil olur. Bunlardan ilki karbondioksitin emilip suya oksijenin salındığı fotosentezdir. İkinci süreç ise tank karardığında oksijenin emilip suya karbondioksitin salındığı solunumdur. Işıklar kapandığında fotosentez durur. Suya karbondioksitin geri salınımı o kadar yavaş gerçekleşir ki, metabolizmaları gece yavaşladığından ve bu sebeple daha az oksijen kullanıldığından balıklar etkilenmez.
Su, nötre olabildiğince yakın olmalıdır. İlk 6-8 hafta arasında peat moss ile filtreleme yapmak denge kuruluncaya kadar herşeyi kontrol altında tutmada yardımcı olacaktır. Peat moss pH’ı kontrol etmede kullanılmaktadır. Tank kurulumundan sonra filtrede aktif kömür kullanırım çünkü doğal bitki çürümesi peat moss ile aynı işlevi görüyor. Yine de düzenli su değişimleri yaparım. Bu tankta yavaş akan bir nehri taklit etmeye çalışıyorum ve bir nehirde su sürekli değişir.
Bu tank için seçtiğim bitkilerin çoğu Batı Afrika nehirleri kökenlidir, Güney Amerika kökenliler ise ön plana sığacak kadar küçük kılıç türleridir. Seçtiğim bitkiler farklı familyalardan gelmektedir. İlki, Anubias ailesinin üyeleridir. Bunlar çok dayanıklıdır, çok sayıda şekil ve boyuttadır ve düşükten ortaya kadar bir ışık seviyesini tercih ederler. 20’den fazla türü mükemmel ön ve orta plan bitkileri olurlar. Bu tankta A.nana, A. afzeli, A. lancolata, A. frazeri, A. congensis ve A. coffeefolia kullandım.
İkinci bitki African Tiger Lotus (Nymphaea maculata) idi. Bitkilerin kalanını Hairgrass (Elocharis sp.), Vallisneria, Red Hygrophila (Alternanthera rosaefolia), Water sprite, Wisteria, Sagittaria ve Lemna minor oluşturmaktaydı.
Ve şimdi işin eğlence kısmı – balıklar. Nitrojen döngüsünü başlatmak için mevcut bir tankınızdan bir miktar eskimiş su kullanmazsanız balık eklemeden önce 3-4 hafta geçmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. Amonyak ve nitrat seviyeleri artıp azalırken tankı gözlemlemek için kaliteli bir test kiti kullanın. Bir süre sonra bitkiler bu süreçte yardımcı olmaya başlayacaktır. Tankta döngünün başlaması için birkaç japon balığı kullanılabilir. İki istenmeyen şey, otçul balıklar ve salyangozlardır. Her ikisi de bitkilere zarar verebilir. Göze her hoş gelen şey tanka dahil edilebilir, sadece aşırı kalabalık yaratmayın.
Bu tank için seçtiğim tüm balıklar Zaire nehir sisteminden gelmekteydi. 7 Congo Tetra (Phenacogrammus interuptus – 3 erkek 4 dişi), 1 Butterfly fish (Pantodon buchholzi), 3 Kribensis (Pelvicachromis pulcher), 2 Steatoccranus tinanti, 2 Nanochromis nudiceps ve 5 tür Synodontis kedi balığı (S. haugi, S. nigriventis, S. eupterus, S. robertsi, S. schoutedeni). Bazı kedi balıklarının büyüdüklerinde başka tanklara aktarılması gerekecek ancak bu ortamda gayet iyi yaşamaktalar.
Not: Bazı kısımlar atlanarak çeviri kısaltılmıştır.
Kaynak: www.aquarticles.com