Atlar, diğer çiftlik hayvanlarına göre daha uzun süre yaşarlar ve daha uzun süre hizmet verirler. Bu nedenle, atlar için uygulanacak yemleme programlarının, uzun ve atletik bir yaşam için başta gelen bir koşulu olan sağlam bir iskelet ve kas sisteminin gelişmesini sağlayacak niteliklere sahip olması gerekir.

Atlar, ruminant hayvanlardan farklı olarak tek midelidir. Yani ruminant hayvanlarda mide; rumen, retikulum, omasum ve obamasum gibi dört kısımdan oluşurken, atlarda sadece tek parçadan oluşan mide vardır. Atlar, diğer tek mideli hayvan türlerine (örneğin kanatlılar ve domuzlara) göre ot, saman vb. kaba yemlerden çok daha fazla yararlanırlar. Fakat, gastro-intestinal (mide-barsak) kanalın anatomik yapısı nedeni ile ruminantlara (geviş getiren) göre kaba yemlerden daha az yararlanırlar. Mide sindirim sisteminin % 8 -1 0 ’ unu oluşturur ve iri yapılı atlarda mide hacmi 15-16 litre kadar olmakla birlikte bir öğünde fazla miktarda yemi değerlendiremez. Bu yüzden atlara bir öğünde fazla miktarda yem yerine sık aralıklarla az miktarlarda yem verilmelidir. Aşırı miktarda konsantre veya kaba yem verildiğinde mide yırtılmaları ve kolikler şekillenebilir. Mide yemlemeden hemen sonra boşalmaya başlar, içerik hızlı bir şekilde ince ve kalın bağırsaklara geçer. Atta bağırsak fazla hacimlidir, ince bağırsak hacmi ortalama 70 litre, kör bağırsak hacmi ortalama 33 litre, kalın bağırsağın kolon kısmının hacmi 95-100 litre olup, kaba yemlerden yararlanabilecek şekilde gelişmiş durumdadır. Kalın bağırsaklar, sekum, kolon ve rektumdan oluşur ve sindirim sisteminin % 6 0 -62’ sini oluşturur. Atların sekumu sığırlarınkinden daha büyüktür ve sindirim sisteminin % 38-40’ ını oluşturur. Sekum mikrobiyel fermentasyonun olduğu bölümdür. Buradaki bakteriyel aktivasyon sığırlarınkine benzer. Tüketilen kaba yemler sekumdaki bakteriler ve protozoonlar tarafından kullanılır. Mikrobiyal aktivite sonucunda vitaminler, uçucu yağ asitleri ve amino asitler oluşur. Üretilen uçucu yağ asitleri ponilerin enerji ihtiyacının %25’ ini karşılayabilir.Fakat üretilen vitamin ve amino asitlerin ne kadarının kalın bağırsaklardan absorbe edildiği bilinmemektedir. Atlar ruminantlann aksine mikrobiyel aktivite ile düşük kaliteli proteinleri kaliteli proteinlere çeviremez ve sentezlenen amino asitleri yeteri kadar absorbe edemez. Bu nedenle atların amino asit  ihtiyaçlarını karşılamak için rasyonda kaliteli proteinler bulunmalıdır. Taylarda sindirim sistemi kapasitesi düşüktür ve sekum 15-24 aylık olana kadar tam fonksiyonel değildir. Bu yüzden tayların kaba yemleri kullanabilme yetenekleri sınırlıdır ve kaliteli kaba yemler veya meralar sağlanmalıdır.

Yemleme zamanları belirli aralıklarla ve belirli saatlerde yapılmalıdır (en ideali günde 4 kez). İki yemleme arasındaki süre açıldığında veya birkaç gün yem verilmediğinde at, yeme hücum ederek yer. Bu durum timpaniye ya da mide rupturuna (yırtılmasına) neden olabilir. Diğer yemleme kuralları sırası ile şunlardır;

Atlarda ideal yemlemesi sıralaması:

  1. Su
  2. Kuru Ot
  3. Dane (kesif) yem şeklinde olmalıdır.
  • Su yemlemeden önce verilmelidir.
  • Dane (kesif) yemlerden hemen sonra su verilmesi çok sakıncalıdır.
  • Dane yemlerden hemen sonra verilen su midede bulunan yemi hemen bağırsaklara sevk eder ve atın sindirim sistemine bozar.

Bu burum sancılara ve at bağlı ise konstipasyona ( kabızlık) neden olur.

İşten, idmandan ve koşudan hemen sonra su verilmemelidir. Atın teri kuruduktan sonra ve çok soğuk olmayan su(mümkünse oda sıcaklığında) verilmelidir. Atlara kaba yemler, dane yemlerden önce verilmelidir. Dane yemlerin midede daha uzun bir süre kalmasını temin etmek için,kaba yemden sonra ata az miktar su verilir. Bu su kaba yemin mideyi terk etmesini kolaylaştırır ve hızlandırır. Bundan sonra dane yem verilir. Atlara verilen kesif ve kaba yemlerde mantar ve küflenme olmamalıdır. Yemlerin içerisinde küçük taş parçalan ve kum bulunmamalıdır. Bu durumlar sancıya neden olur.

Atlara verilen dane yemlerin (arpa-yulaf) kırılarak veya ezilerek verilmesi, yemlerin sindirilme derecesini ve atın yemden yararlanma gücünü artırır. Atlar yem değişikliklerine karşı çok hassastırlar.teze ottan kuru ota veya kesif yeme geçişler tedricî olarak yapılmalıdır.

Atlara verilen kesif yem toz halinde ise (atlar kesif yem yemeden önce derin nefes alıp verirler) üst solunum yollarına kaçabilir. Bu sakıncayı önlemek için, kesif yemin üzerine elle hafif su serpilerek ıslatılır. Bu ıslatma işlemi at yem yemeğe başlamadan hemen önce yapılmalıdır. Kesif yemin önceden ıslatılması fermantasyona neden olabilir. Fermente olmuş yemler sancı tehlikesini artırır.

Yemlemeden hemen sonra ata idman yaptırılmamalı, iş hayvanı ise çalıştırılmamalıdır.

Ata yeterli miktarda yem verilmesine karşın, at zayıf ve güçsüz ise, önce iç parazit muayenesi yaptırılmalı ve sonra da dişlerine bakılarak gerekirse premollar ve molar dişler törpülenmelidir. Her yaş ve cinsiyetteki atların en büyük düşmanı yağlanma ve istirahattır. Bu nedenle atlara yeterince idman yaptırılmalıdır. Atlara verilecek günlük yem miktarı, atın çalıştırılıp çalıştırılmadığına, eğer çalıştırılıyor ise ağır veya hafif bir işte çalışmasına göre değişir.

Ancak Pratik olarak:

Ağır bir çalışan atlara: Hafif iste çalışan atlara: At çalıştırılmıyorsa:
Her 100 kg canlı ağırlığa: Her 100 kg canlı ağırlığa: Her 100 kg canlı ağırlığa:
  • 1 kg kaba yem
  • 1 kg kaba yem
  • 1 kg kaba yem
  • 1.5 kg kesif yem
  • 1 kg kesif yem
  • 0.5 kg kesif yem

 

Kaba Yemler

Mera: Kaliteli ve iyi bir mera, hem atın besin maddeleri ihtiyacını karşılar ve hem de atın ekzersiz yapmasını sağlar. Bu nedenle meranın bakımı önemlidir. Mera; yabani otlardan arındırılmalı, kurumuş ve kartlaşmış olan otlar kesilmelidir. Meranın baklagil-ot karışımından oluşması ; atın besin maddeleri ihtiyacını karşılaması, uzun ömürlü olması ve uzun bir otlama süresi sağlaması nedeni ile idealdir. Merada baklagiller familyasından bitkilerin bulunması, meranın kalitesini daha da artırır. Toprak yapısı kumsal olan meralar aşırı otlatma nedeniyle yetersiz bir duruma geldiğinde, atların kaliteli kaba yemlerle takviye edilmesi gerekir. Kaba yem takviyesi yapılmadığında, gastro-intestinal sistemde kum birikimi olur. Kum birikimi kolite (sancıya) neden olur. % 5-10 oranında buğday kepeği ve dane yem karışımı ile hazırlanacak bir yem karışımı, kum birikimi problemini çözer.

Kuru ot: İyi bir çayır oluşturan ot türleri, genellikle iyi bir kuru otu da oluşturur. Kuru ot için çayır büyüme döneminde (çiçeklenmeden önce) biçilmelidir. Sadece çayır otuna kıyasla, kuru otun baklagil-ot karışımından oluşması, daha çok protein, mineral madde ve vitamin demektir. Yağışı bol alan ya da rutubetli bölgelerde otun kurutulması büyük problemdir. Bu gibi yörelerde ot kurutulurken küf oluşmamasına dikkat edilmelidir.

 

Kesif Yemler

Yulaf: Laksatif özelliği nedeni ile atlar için öncelikle tercih edilmesi gereken dane yemdir. Dane (bütün) olarak yedirilebilir. Kırıldığında ya da ezildiğinde hacminde % 20 – 30 oranında artma olur ki bu durumda yulafın sindirilme derecesini artırır. Yeni hasat edilmiş yula, eğer % 13 ün üzerinde rutubet ihtiva ederse küflenme nedeniyle tehlikelidir.

Arpa: Atlar için iyi bir dane yemdir. Enerji değeri yulaftan yüksek fakat mısırdan düşüktür. Yüksek düzeyde enerjiye ihtiyaç gösteren atlara tek başına dane yem olarak verilebilir, Ezilerek ya da kırılarak yedirilmesi daha uygundur.

Mısır: Yüksek enerjili bir dane yem olııp, ağır işlerde çalıştırılan, yüksek düzeyde idman yaptırılan ve kasaplık olarak besiye alman atlar için yararlıdır, Mısır, Türkiye’de at yemi olarak kullanılmamasına rağmen, mısır üretimi bol olan ülkelerde kullanımı oldukça yaygındır. Bununla beraber, dikkatsizce yedirildiğinde y ıl a f ve arpaya göre daha fazla sancılara neden olur. Mısırın koçanı ile birlikte yedirilmesi daha uygun bir yöntemdir. Bu şekilde yedirme salivasyonu (tükrük salgısını) artırır ve at çiğnemeden yutar. Mısırın sindirilme derecesini artırmak için, daneler kırılmalı ya da ezilmeli fakat rutubet seviyesi, depolama süresince bozulmayacak şekilde, düşük olmalıdır. Kırılmış ya da ezilmiş mısır, kuruyup bayatlayacağından, fazla miktarda mısırın kırılarak ya da ezilerek depolanması sakıncalıdır.

Sorgum (Darı) ve Buğday: Sancılara neden olabilecekleri nedeni ile dikkatlice verilmelidir. Sorgum ve buğday daneleri kırılarak ya da ezilerek yedirilmelidir.

Buğday Kepeği: Buğday kepeği, oldukça hacimli ve hafif laksatif bir etkiye sahip olması nedeni ile atlar tarafından sevilerek yenir. Ancak, fosfor yönünden çok zengin olduğundan, özellikle tayların rasyonlanna kepek ilave edildiğinde, ideal olan Ca : P oranının (1.5 : 1) korunmasına dikkat edilmelidir. Gerektiğinde ve fiyat durumuna göre kepek, kum ot yerine kullanılabilir.

Soya Küspesi: Dane yemlerle birlikte kullanılır. Çok iyi dengelenmiş amino asitleri;ile birlikte lezzetli bir protein kaynağıdır. Soya küspesi, meraların veya elde mevcut kum otun protein yönünde fakir ve kalitesinin düşük olduğu durumlarda, büyümenin en hızlıolduğu çağ ve laktasyon gibi, protein ihtiyacının en yüksek olduğu dönemlerde atlara yedirilebilir.

Keten veya Pamuk Tohumu Küspesi: Bu iki yağlı tohum küspesi de, amino asitlerinin iyi dengelenmemiş olması nedeni ile genç taylar için protein kaynağı olarak kullanılmamalıdır. Rasyonlanna protein kaynağı olan keten tohumu katılan atların tüyleri parlak olur. Pamuk tohumu küspesi, protein kaynağı olarak kullanılabilir, fakat Lysine yönünden fakirdir. Ayrıca, fazla miktarda verildiğinde, ihtiva ettiği gossipol nedeni ile, atlar fazla hassas olmamalarına rağmen, toksik olabilir.

Melas:  İştahsız atların iştahını artırmak için kullanılır. Ayrıca toz bağlayıcı özelliği nedeni ile kesif yem karışımlarının tozlanmasını önler. İhtiva ettiği şeker nedeni ile, atların su içme isteğini artırır. İhtiva ettiği fermentasyona hazır karbonhidratlar nedeni ile yaz aylarında melas katılmış yemlerde küflerin üremesi artar.

Paylaş