Bu iki balığı birbirinden ayırt etmek oldukça zordur. Zaten bazı akvaristlere göre her ikiside aynı balıktır iki isme gerek yoktur denilmektedir.. Aslında doğru sayılabilir ancak iporangensis, brasiliensis’in varyetesidir ve dolayısı ile birbirleri ile eşleşebilirler…
Doğada her ikiside Brazilya’da yaşıyor olmasına rağmen melezlenmeleri söz konusu değildir. Çünkü farklı nehirlerde yaşamaktadırlar… Brasiliensis Uruguay’da da görülmektedir… Dolayısı ile iporangensis farklı isimlendirilse de brasiliensis’tir… Yani brasiliensis’in bir başka nehirde yaşayan bir varyetesidir..
Avrupa’da akvaryum hobisinde çok popüler olmasada bilinen, sevilen ve beslenilen bir balıktır. Geophaginae familyasının sevilen ve vazgeçilmez balıklarındandır…
Geophagus iporangensis
Geophagus brasiliensis
25 ila 28 cm boyutlara ulaşabilen iri balıklar olmasına karşın beslenilmesi ve üretilmesi oldukça zevklidir. Doğada kayalık alanlarda dağılım gösterirler. İri cüssesi ve yaşam alanı itibariyle etçil beslenen bir balıktır ve akvaryumdaki diğer balıklar akarşı agresif olabilirler. Hatta ağızlarına girebilen ufak balıkları yakalayıp yutarlar.. Sakin balıklar ile (discus, melek vb.) bir arada beslenilmemesinde fayda vardır…
Üreme dönemi her iki türde de erkeler çok canlı renklere sahip olurlar. Gövdelerinde ve özellikle kafalarında(solungaç etrafında) yerel isimlerini veren inci gibi pırıl pırıl pullar ortaya çıkar… Erkekler bu dönemde aşırı agresifleşirler ve diğer erkekler özellikle başta olmak üzere tüm balıklar için aşırı tehlikeli hale gelirler.
“Kendi tecrübelerimden bir küçük anektod eklemem gerekir ise separatör (ayıraç) ile ayrılmış ve akvaryumun yan bölümünde bulunan Serrasalmus brandtii türü 13 cm piranhaya karşı üreme dönemlerinde aşırı agresif tavırlar sergilediler. Separatörü devirip piranhayı fena halde dövdüler… Bu yüzden de piranha için ayrı akvaryum kurmak durumunda kaldım…”
Gerekli su şartları aslında çok esnektir. Çünkü doğalarında deniz kenarına kadar yaklaşabilen balıklardır. Afrika’lı kribensis (Pelvicachromis pulcher) balıkları gibi deltalarda boy gösterebilirler. Yani hafif tuzlu sert sularda bile yaşayabilmektedirler. Buna rağmen üreme dönemleri kesinlikle bu bölgelerde dağılım göstermemekte ve daha yumuşak suları seçmektedirler. Dayanıklılık açısından pH aralığı çok esnek olsada üreme dönemi pH 6,5 civarında seyretmesinde yarar vardır. Fakat pH düşürürken bunu geniş bir zamana yaymak gerekir. Ani düşüşler balıkta istenmeyen sorunlara yol açabilir. Zaten balığın genel olarak yaşam alanında pH 6 ila 7 arasında zeyrettiği için akvaryumda tüm zamanlarda suyumuzu bu pH aralığında tutmakta yarar vardır.
Genel sertlik üremeleri açısından çok önemlidir. Su çok aşırı sert olduğu taktirde üremeleri çok zordur. Genel sertlik (dH) 5 ila 10 arasında olmalıdır… Bu açıdan üretim düşünülüyor ise Türkiye şebeke sularını düşününce, damacana sular yada osmos kullanmakta fayda vardır…
Üreme dönemlerinde yumurtaların dizebilecekleri bir testi vb bir malzeme kullanılabilir. Yada düz kayalar ile dekor yapılabilir. Kayaların üzerine de yumurtalarını dizebilirler.
Yazan: Onur Can Bakır