T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Basın Ve Halkla İlişkiler Müşavirliği

BASIN AÇIKLAMASI
NO:2005/27

ANKARA(02.11.2005)- İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU, “Hayvanların Korunması” ile ilgili 81 İl Valiliğine bir genelge yayınladı.

Bakan AKSU’nun genelgesi şöyle;

“Dünya artık toplumsal, ahlaki ve vicdani açıdan, hayvan varlığının, canlı olarak değerlendirildiği bir perspektifle tüm hayvanların yaşamlarının güvence altına alınması yolunda önemli mesafeler kat etmiştir. Bu çerçevede 15 Ekim 1978 tarihinde Paris’te UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü) merkezinde yayınlanan “Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” kabul edilmiştir. Katılmaya hazırlandığımız Avrupa Birliği üyesi ülkeler, adı geçen Beyannamenin 14 üncü maddesi gereğince ülkelerinde hayvanları koruma açısından önemli adımlar atmışlardır.

Ülkemizde de olumlu yönde önemli gelişmeler söz konusudur. Bu çerçevede, 4934 sayılı “Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun” 15.07.2003 tarihinde kabul edilmiş, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu da 01.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Onaylanması uygun bulunan Avrupa Sözleşmesinin, başıboş hayvanlar için ek tedbirler getiren 12 nci maddesi kapsamında, taraflardan biri, başı boş hayvan sayısının sorun yarattığını düşünürse, gereksiz ağrı. acı ve ızdırap çekmelerine sebep vermeyecek şekilde sayılarını azaltmak için uygun yasal ve/veya idari tedbirleri alacaktır.
Bu tedbirler;
-Hayvanların fiziksel ve manevi olarak en az seviyede acı verecek şekilde yakalanması.
-Yakalanan hayvanların muhafaza edilmesinin sözleşmede belirtilen prensiplere uygun olarak gerçekleştirilmesi,
Şartlarını taşıyacaktır.
Ayrıca, bu Sözleşmeye göre taraflar; köpek ve kedilere damgalama gibi az acı veren ya da hiç ağrı, acı ve ızdırap çektirmeyen uygun bir yöntemle aynı zamanda sahiplerinin isim ve adresleri ile birlikte numaraları kayda geçirilerek daimi kimlik sağlamayı, kedi ve köpeklerin plansız üremelerini azaltmak için bu hayvanların kısırlaştırmalarını teşvik etmeyi, başı boş kedileri ve köpekleri bulan kişilerin, bu konuda yetkili makama bilgi vermelerini teşvik etmeyi ve değerlendirmeyi taahhüt etmektedirler.
Diğer taraftan, 5199 sayılı Kanunda ise hayvanların korunması ve yaşamalarına ilişkin temel ilkeler:
“Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir. Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da. sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir. Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır. Hiçbir maddî kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insanî ve vicdani sorumluluklarla,   sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eşgüdüm sağlanması esastır. Nesli yok olma tehlikesi altında bulunan tür ve bunların yaşama ortamlarının korunması esastır. Yabani hayvanların yaşama ortamlarından koparılmaması, doğada serbestçe yaşayan bir hayvanın yakalanıp özgürlükten yoksun bırakılmaması esastır. Hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında; insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır. Hayvanların türüne özgü şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılma ve taşınması esastır. Hayvanları taşıyan ve taşıtanlar onları türüne ve özelliğine uygun ortam ve şartlarda taşımalı, taşıma sırasında beslemeli ve bakımını yapmalıdırlar. Yerel yönetimlerin, gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri ve hastaneler kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlamaları ve eğitim çalışmaları yapmaları esastır. Kontrolsüz üremeyi önlemek amacıyla, toplu yaşanan yerlerde beslenen ve barındırılan kedi ve köpeklerin sahiplerince kısırlaştırılması esastır. Bununla birlikte, söz konusu hayvanlarını yavrulatmak isteyenler, doğacak yavruları belediyece kayıt altına aldırarak bakmakla ve/veya dağıtımını yapmakla yükümlüdür.”
Şeklinde belirlenmiştir.
Ayrıca Kanunun 6 ncı maddesine göre; sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunlu olup. bu hayvanların söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanacaktır. Müşahede yerlerinde hayvanlar kısırlaştırılacak, aşılanacak ve rehabilite edilerek, kayıtları tutulacaktır.
Bu çerçevede, belediyelerce sahipli veya sahipsiz hayvanların korunması ile ilgili olarak gerek Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, gerekse Hayvanları Koruma Kanununda hüküm altına alınan esas ve usullere uygun davranılması, hayvanların bakımı, kısırlaştırılması, barınak yapılması hususlarında bu konuda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapılması büyük önem taşımaktadır.
Ancak, konu ile ilgili olarak yapılan tüm genelge ve uyarılara rağmen; sahipli veya sahipsiz sokak hayvanlarının iğne ile uyutulup canlı mı ölü mü olduğuna bakılmaksızın gömüldüğü, hayvan bakımevlerine hayvanları koruma dermeklerinde çalışanların alınmadığı, hayvan bakımevlerinin ölüm kamplarına çevrildiği, kısırlaştırma işlemlerinin ücretli yapıldığı ve benzeri şikayet ve yakınmalar dair Bakanlığımıza sık sık başvuruda bulunulmaktadır.
Hayvanların korunması hususunda yukarıda yer alan ilkelere uygun olarak hareket edilmesi ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği halinde bütçe imkanları ölçüsünde hayvan barınakları yapılması yönünde iliniz dahilindeki belediyelere talimat verilmesini, uygulamanın izlenmesini önemle rica ederim.”

T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Paylaş